Bu sana yazdığım ilk mektup.
Bebeklerin annelerini seçtiklerine dair bir yazı okumuştum vaktiyle bir dergide. Gülüp geçmiştim o zamanlar. Ama artık pekala mümkün geliyor bu fikir. Gökyüzünde melekler yan yana oturup kainatın koca kataloğundan anneni seçerken düşlüyorum seni. Önünde kocaman bir kitap açık duruyor. İçinde renk renk fotoğraflar. Her bir fotoğrafın altında kısa tanıtım bilgileri. Melekler sabırla çeviriyor sayfaları. Sen alıcı gözle bakıyorsun tek tek tüm adaylara.
Bebeklerin annelerini seçtiklerine dair bir yazı okumuştum vaktiyle bir dergide. Gülüp geçmiştim o zamanlar. Ama artık pekala mümkün geliyor bu fikir. Gökyüzünde melekler yan yana oturup kainatın koca kataloğundan anneni seçerken düşlüyorum seni. Önünde kocaman bir kitap açık duruyor. İçinde renk renk fotoğraflar. Her bir fotoğrafın altında kısa tanıtım bilgileri. Melekler sabırla çeviriyor sayfaları. Sen alıcı gözle bakıyorsun tek tek tüm adaylara.
“Bu değil..” diyorsun. “Yok bu da değil..”
Ne doktorlar, ne mühendisler, ne ev hanımları, ne iş kadınları geçiyor gözünün önünden. Geçit töreni gibi. Hiçbirine alaka duymuyorsun. Oysa oldukça iddialı anne adayları var içlerinde. İşini iyi yapan, sevgi dolu ve hayli marifetli kadınlar bunlar. Sen gene de oralı olmuyorsun.
Derken yeni bir sayfa açıyor yanındaki tombul melek ve benim resmim çıkıyor karşına. İyi bir fotoğrafım değil bu. Saçlarım fönsüz dağınık. Makyajı herzamanki gibi yapmamışım. Üzerimde kat kat soğan kıyafetlerim. Altında tanıtım bilgilerim. Muhtemelen şöyle yazıyor:
"Kafası karışık, hayatı düzensiz, henüz tam olarak kendini bulamamış, arayış halinde.
Sen minicik parmağını benim resmime doğru sallayarak,
“Hah, bak bu eğlenceli olabilir..” diyorsun meleğe. “Şuna biraz yakından bakayım.”
Nasıl ve niye kâinatın onca başarılı anne adayı arasından beni seçtiğini bilmiyorum. Belki de çılgın bir erkek sin sen. Dört dörtlük bir anneyi sıkıcı buluyorsun. Ya da beni benden iyi tanıyorsun şimdiden. Bendeki potansiyeli görüyorsun. Eksiklerimi, zaaflarımı aşmama, hatalarımı düzeltmeme yardım edersin. Rehberim olursun, en güzel öğretmenim.
Dedim ya, niye nasıl beni seçtiğini bilemiyorum. Ama bir şeyi bilmeni istiyorum:
Sana müteşekkirim. Seçiminle onurlandım. Gururlandım. İnşallah hayatta hiçbir zaman, “Ulan o koskoca katalogdan bula bula bunu mu bulmuşum. Başka birini seçseydim keşke..” dedirtmem sana. Seni mahcup ederim diye ödüm patlıyor.
Sabırsızlıkla gelişini bekleyen annen.....
Sabırsızlıkla gelişini bekleyen annen.....
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder