16 Ağustos 2013 Cuma
Demirin denizle tanışması
Bayram tatilinde ilk kez denize gidelim düşüncesiyle çınarcıga gittik.aslında başta korkuyla başladı bu yolculuk nasıl olur Demir rahat edermi,hasta olurmu,bunalırımı vsvs soru işaretleriyle bianda karar verdik beste teyzesi nide alıp Mine ve tamer eniştesinin olduğu çınarcıga gıttık.biraz geç saatte orda olduk ve sadece babamız denize girebildi biz demirle gölgede oturduk aslında Demir pek bi keyifliydi fotolardanda anlaşıldıgı gibi:))
11 Ağustos 2013 Pazar
demir le ilk bayram tatilimiz.
Şu an kulağımda Barış Manço'nun Bugün Bayram şarkısı...
Evett oğlumla ilk bayamımız. Bayram demek heyecan demek, buna oğlumun heyecanı da eklenince sorma gitsin :)
Senin içinde bizim içinde heycanlıydı bu Bayram.yakınımızda büyüğümüz akrabamız olmasada el öpecek,sen ailenin küçük üyesiyle olmak ileride elimizi öpeceğini düşünmek keyifliydi.
Senin içinde bizim içinde heycanlıydı bu Bayram.yakınımızda büyüğümüz akrabamız olmasada el öpecek,sen ailenin küçük üyesiyle olmak ileride elimizi öpeceğini düşünmek keyifliydi.
Güzel bir yazı..
Analık nedir Annem?” derdim de anacığıma; “Ben ol da bil” derdi Mevlânaca..
Ben ol da bil!
“Sen” oldum annem bak!..
“Sen” oldum ve bildim neymiş bu işin yürekcesi..
Hani “Köpekler bile “ana” olmasın” derdin ya hep, o ızdıraplı yüreğinle, o engin şefkatinle..
Anlamazdık o zaman biz zamâneler..
“Zor kızım, çok zor analık” derdin ardından derin bir iç çekişle..
Zormuş anam..
Ana olmak “Hiç” ken “Hep” olmakmış meğer..Çoğalmakmış durmadan..
Dünyaya meydan okumak, mazi ve istikbâli sırtlamak, pervâsız bir gözü karalıkmış..
Zormuş Annem..Olduk, gördük, bildik bak..
Ana olmak meğer; Kor ateşlerde üşümesi, kara kışlarda buz kesmesiymiş yüreğin..
Hep; “Ben!” derken,
Artık; “O”, “İllâ O!” demesiymiş..
Artık; “O”, “İllâ O!” demesiymiş..
Hiç varmayacağı kapıları çalması, hiç ederek ömrünü, adanmasıymış..
Hiç kızmaması yüreğin, almayı hiç düşünmeden hep vermesiymiş..
Hep sarıp-sarmalaması, hiç hesap sormadan, hep dost hep yâr olmasıymış..
Zormuş Anam..
Meğer ölümüne bir kara sevdaymış analık..
Olduk, gördük, bildik bak..
Hastalıklı sevgi Demir sevgisi;)
Az önce kucağımda uyudun ve seni yavaşça, sessizce bıraktım yatağına annecim.
"öyle güzel uyuyordun ki..." diye başlayan cümleler olur ya? Sen o ifadenin resmi gibisin, öyle güzel uyuyorsun ki sen her zaman; dünya, zaman, her şey olduğu yerde kalsın, dursun; ve ben sonsuzu bile dondurmuşken öyle, seni izleyeyim, nefes bile almadan. Kucagımda öyle sessiz, öyle savunmasız uyuyorken sen, o an bile ölesiye korkarım, "incitir miyim ki?" diye. İncitir miyim ki; demişken; biliyor musun, anne olduğum andan beri sevgiden korkuyorum ben. Bir sevginin alabileceği boyutu düşününce endişeleniyorum; çünkü ben seni severken sınırları öyle zorluyorum ki, birisinin seni üzebileceği bir anda yapabilceklerimden, kendimden korkuyorum. Bir yandan sana hayatın, dünyanın güzelliklerini göstermeye, öğretmeye çalışıyorken; diğer yandan bütün tehlikelere, kötülüklere karşı tetikte, seni korumak için çarpışmaya, her şeyi karşıma almaya hazır gibiyim. Seni severken kafam karışıyor; bir yandan dünyanın en olumlu, en mutlu insanı oluyorum, aklımdan yüzlerce güzel düş geciyor; bir yandan seni korumak üzere dünyanın bütün kötülüklerini gözden geçirirken çılgınca karamsarlaşıyorum..
Az önce seni yatağına sessizce bırakırken düşündüm de, biz ilk defa üç kişiyiz bir bayram öncesi, evimizde.
Her bayram biraz çocukluğumdur. Anneannemi, dedemi hatırlatır bana…kapı kapı dolaşıp topladığımız şekerleri,el öptüğümde harçlık veren teyzelerimi ve her Bayram aynı şarkı çalar televizyonda
Her bayram biraz çocukluğumdur. Anneannemi, dedemi hatırlatır bana…kapı kapı dolaşıp topladığımız şekerleri,el öptüğümde harçlık veren teyzelerimi ve her Bayram aynı şarkı çalar televizyonda
7 Ağustos 2013 Çarşamba
Anne - baba olunca ne değişir :))
Çok beğendiğim yazıyı paylaşmak istedim..
Şu anda anne veya baba olup olmadığınız önemli değil. İşte size anne –baba olduğunuzda değişecek şeylerin listesi! Bizim hazırladığımız listeyi okuduktan sonra altına siz de kendinizde değişenleri ekleyebilirsiniz.
- Nihayet kendi anne-babanızı anlamaya başlarsınız.
- Sürekli irtibat halinde olduğunuz pek çok insanı uzun zamandır aramadığınızı fark edersiniz.
- Çocuklarla ilgili problemler dışındaki her problem sıradanlaşır.
- Bebeğinizin ağrısının sizin ağrınızdan daha şiddetli olduğunu hissedersiniz.
- Kalbiniz daha kolay kırılır.
- Her gün bir sürprize dönüşür.
- Kendinizi kaka gördüğünüz için sevinirken bulabilirsiniz.
- Aynada kendinize değil bebeğinize bakmaya başlarsınız.
- Aslında çok güzel taklit yapabildiğinizi fark edersiniz.
- Bir diş için söylenecek ne çok söz bulduğunuza şaşarsınız.
- Nihayet, gerçek mutluluğun maddi şeylerden gelmediğini anlarsınız.
- Şeker ve çikolatanın -yapışkan ve kalorili olsa dahi- süper güçleri olduğunu öğrenirsiniz.
- Cumartesi akşamı 22:00’de yatağa girmek lütuf olur.
- Avaz avaz ağlayan bir çocuk gördüğünüzde “çocuğunu kontrol edemiyor musun” bakışı yerine “ne hissettiğini biliyorum” bakışı atarsınız.
- Ne kadar aceleniz olursa olsun onu öpmek ve sarılmak için mutlaka zaman yaratırsınız.
- Uzun bir duş almanın lüks olduğunu öğrenirsiniz.
- Dünyayı daha yaşanır bir yer yapmanın ve çevreciliğin önemli olduğunu düşünmeye başlarsınız.
- Daha önce ilk görüşte aşka inanmıyorsanız bile bebeğinizi görünce inanırsınız.
- Haberleri izlemek ızdırap haline gelir çünkü her şeyi anne-baba perspektifiyle izlemeye başlarsınız.
- Nihayet, göğüslerin aslında ne için olduğunu anlarsınız.
- Elinize işendiği için kahkaha atarsınız.
- Hiçbir şey sadece sizin olmaz, her şeyi paylaşmayı öğrenirsiniz.
- Hayatta ne başarırsanız başarın hiçbir şey çocuğunuza baktığınız andaki mutluluğa yaklaşamaz.
- Daha önce fark etmediğiniz tüm çukurlar, delikler ve sivri köşeler dikkatinizi çekmeye başlar.
- Çocuklu arkadaşlarınızla daha çok görüşmeye başladığınızı fark edersiniz.
- Cep telefonunuzun nereden kapatıldığını unutursunuz(acil aramalar için cep telefonunuz hep açık kalır).
- Japon turistler gibi sürekli fotoğraf çekmeye başlarsınız.
- Aslında “çok yetenekli bir yazar” olduğunuzu düşünmeye başlarsınız.
- Gürültüde ve ışıkta da uyuyabildiğinizi öğrenirsiniz.
- Tanımadığınız insanlar sizi daha fazla korkutmaya başlar.
- Bir oyuncağın üzerine çıplak ayak basınca ne kadar canınızın yanabildiğine şaşarsınız.
- Omzunuza kusulması komik gelir.
- Dünyanın sizin etrafınızda dönmediğini öğrenirsiniz.
- Gerekirse dünyayı yerinden oynatabileceğinize inanırsınız.
- Ne kadar sık vicdan azabı çekebildiğinize hayret edersiniz.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)