10 Mayıs 2015 Pazar
Güzel atlar diyarı KAPADOKYA...
1 mayıs tatilini fırsat bilip çocukla tura çıkılırmı sorusuna cevap aramak için kapadokya turuna çıktık:))babamızın iş arkadaşlarıyla düzenlediği geziye ikna kabiliyetimiz sayesinde seda ve mustafayıda dail ettik perşembe akşamı yola çıkıp pazar gecesi eve geri döndük.
Biz daha önce demirim yokken eşimle kapadokya turuna katılmıştık yorulduk ve okadarda eğlemiştik.Bu defa demir olacağı için içimde bin türlü korku ile yola çıktım açıkcası...otobüsle yıllar sonra ilk yolculuğum demirin ilk otobüs deneyimi falan falan falan:)))otobüste uyurmu uyursa biz uyurmuyuz?yolda acıkırsa ne yaparız?aman çok ağlayıp susmazsa?hasta olursa?biz zaten yorulacağız dağ bayır demirle nasıl gezeriz?kafamda deli sorular:))ama şükürler olsun benim karaman oğlum her çocuk kadar bizi üzdü kafamda büyüttüğüm kadar sorun yaşatmadı eğlence oldu birlikte oynadık ankara misketler mi dersin danslarmı dersim,yürüyüşler oldu bzimle bıkmadan yürüdü vadilerde kiliselerde,yoruldu koltukta uyudu uyandı gayet neşeli şen şakraktı.
aslında bunun en büyük nedenlerinden biri otobüsteki hemen hemen herkesin tanıdık oluşu ve demirin gerçekten keşifçi kahraman neşeli bir çocuk oluşunun etkisi büyük.Perşembe gece başlayan yolculuğumuz cuma sabahı büyüleyici şehir kapadokya da kahvaltı molamız ile yön buldu.Aslında yağmurun başlaması havanın soğuk oluşu ve rehberimizin gelmeyişi ve otelin güzel otantik ama pis oluşu moralleri bozsada sevdiklerinle olmak büyüleyici bir şehirde olmak oğlumla ilkleri yaşıyor olmak hemen motive etti beni diğerlerini bilemem:)))
gezdiğimiz yerlere resimlerde yer vermek istiyorum.onun dışında otel eski bir konaktı her yeri tarih kokan tarihle birlikte küf kokan hatta pis kokan biyerdi:)otobüsü üç ayrı konağa böldüler bizimle seda ve mustafa,yasemin-volkan,fatih-elif,arzu-hakan ve adını unuttuğum bir çift daha vardı.Bir çoğumuzun bildiği eski köy evleri gibi eski tahta bir kapıdan girdik konağın avlusuna güzel ama bakımsız bir avlusu vardı.içiri girdiğimizde bir hol ve odalar vardı sanki ananemizin evine misafirliğe gelmiş gibi yan yana odalar ve odada sadece yatak vardı.Teknolojiden uzak bir bina en teknolojik olan saç kurutma makinasıydı başkada bir şey yoktu.camlarda parmaklıklar ve ardında eşsiz bir manzara....
Akşam o yorgunluğa rağmen seda ve mustafayla gidip biralarımızı aldık oturma odasına oturduk. Diğer arkadaşlarında gelmesiyle sohbet muhabbet arttı ve ben çok keyif aldım.
Aslında ortamın yerin mekanın yenilen içilen hiçbir şeyin önemi yoktu sadece iki dost muhabbeti yeterdi insana sanırım bana da bu yetti.Herşeyide anlatamam artık yazmakla bitmez şuan bile çok uzun bir yazı oldu artık son vermek gerek sanırım.kısaca çocukla tura çıkılırmı sorusuna aldığımız yanıt evet çıkılır yanında sevdiklerin olunca heryere gidilir oldu.
bir maceranın daha sonu:)sevgiyle kalın
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder